Evimden uzakta, hatta dolu midemi yerinden kaldıramadığımdan koltuğumdan uzakta ilk yılbaşım... Bakalım bu gavurlar nasıl kutluyorlarmış :)))
Hepinizin yeni yılı kutlu olsun..
skip to main |
skip to sidebar
Pasaport uzatmak
Gönderen
Denis
on 28 Aralık 2007 Cuma
/
Comments: (4)
Günün asıl anlam ve de öneminden bahsetmeden bugünki yazı dizimizi sonlandırmak olmaz diye düşündüm. Memlekette şu an itibariyle 466.70 YTL olan 5 yıllık pasaport harcını burda 62€ ile kurtarmak mümkün.
Güçlü kadar azimli bir insan olmayan yurdum insanı (burda o ben oluyorum), memlekete ayak basar basmaz değil, yılbaşından sonra zam geleceğini de bildiğinden son dakka golü olarak bu işi de halletmeye karar verir. Gelelim görelim ki işlem çok basit olsa da memuru ikna etmek biraz vakit almaktadır.
Malzemeler
Pasaport, oturma izni, TC Nüfus Cüzdanı ve biraz yalan
Hazırlanışı
D: Selam, ben pasaportu uzatmak istiyorum
M: (Bakar) E, bu ağustosa kadar geçerli zaten
D: Biliyorum da bir seneden az geçerli olunca kimse vize vermiyor
M: Iyi de sizin oturma izniniz de şubata kadar geçerli. Daha ne kadar burdasınız?
D: Valla uzatmak için başvurdum, bekliyoruz..
M: E, bir senelik uzatayım ben o zaman da, yazık günah sayfa israfı
D: Iyi de ben 5 senelik istiyorum zaten.
M: Onu veremeyiz, oturma izniniz o kadar yok.
D: Nasıl ya, istediğim kadar uzatamıyor muyum?
M: Türkiyede olsanız uzatırsınız da burda işler öyle yürümüyor..
Buyur burdan yak diye düşünürken, birlikte gittiğim arkadaşın işlemi bitmişti, bakalım o ne yapmış diye sormaya karar verdim. "Kızım ya bir seneden fazla uzatmayız diyo bunlar, sen ne kadar aldın?", arkadaş der ki "3 senelik verdiler valla"... Kendi veznesine geri dönen kahramanımız
D: Arkadaşa 3 yıllık vermişler?!? aynı durumdayız, nasıl iş bu?
M: Orda öyle, burda böyle olacak iş değil bu ben kuralı söylüyorum, ama illa 5 senelik istiyorsanız veriyim 5 senelik.
D: E, lütfen!
M: Ben sizi düşündüğümden demiştim, pasaportlar değişcek zaten
D: Olsuun, aynı süreyle yeni defter alabiliyoruz ki, hem o değişene kadaar
M: (5 sene sonrasının tarihini ve harç ücretini bir kağıda yazar) Buyrun sizi kasaya alalım
D: Teşekkürler
Ondan sonrası pasaportu ve parayı kasaya vermek ve "şimdi gidin, 2 saat sonra gelin bi sorun belki çıkmştır" yerine pasaportun yandaki daktiloya uzatılması ve 2dk içinde geri alınması. Mutluyum ve de gururluyum :)
Güçlü kadar azimli bir insan olmayan yurdum insanı (burda o ben oluyorum), memlekete ayak basar basmaz değil, yılbaşından sonra zam geleceğini de bildiğinden son dakka golü olarak bu işi de halletmeye karar verir. Gelelim görelim ki işlem çok basit olsa da memuru ikna etmek biraz vakit almaktadır.
Malzemeler
Pasaport, oturma izni, TC Nüfus Cüzdanı ve biraz yalan
Hazırlanışı
D: Selam, ben pasaportu uzatmak istiyorum
M: (Bakar) E, bu ağustosa kadar geçerli zaten
D: Biliyorum da bir seneden az geçerli olunca kimse vize vermiyor
M: Iyi de sizin oturma izniniz de şubata kadar geçerli. Daha ne kadar burdasınız?
D: Valla uzatmak için başvurdum, bekliyoruz..
M: E, bir senelik uzatayım ben o zaman da, yazık günah sayfa israfı
D: Iyi de ben 5 senelik istiyorum zaten.
M: Onu veremeyiz, oturma izniniz o kadar yok.
D: Nasıl ya, istediğim kadar uzatamıyor muyum?
M: Türkiyede olsanız uzatırsınız da burda işler öyle yürümüyor..
Buyur burdan yak diye düşünürken, birlikte gittiğim arkadaşın işlemi bitmişti, bakalım o ne yapmış diye sormaya karar verdim. "Kızım ya bir seneden fazla uzatmayız diyo bunlar, sen ne kadar aldın?", arkadaş der ki "3 senelik verdiler valla"... Kendi veznesine geri dönen kahramanımız
D: Arkadaşa 3 yıllık vermişler?!? aynı durumdayız, nasıl iş bu?
M: Orda öyle, burda böyle olacak iş değil bu ben kuralı söylüyorum, ama illa 5 senelik istiyorsanız veriyim 5 senelik.
D: E, lütfen!
M: Ben sizi düşündüğümden demiştim, pasaportlar değişcek zaten
D: Olsuun, aynı süreyle yeni defter alabiliyoruz ki, hem o değişene kadaar
M: (5 sene sonrasının tarihini ve harç ücretini bir kağıda yazar) Buyrun sizi kasaya alalım
D: Teşekkürler
Ondan sonrası pasaportu ve parayı kasaya vermek ve "şimdi gidin, 2 saat sonra gelin bi sorun belki çıkmştır" yerine pasaportun yandaki daktiloya uzatılması ve 2dk içinde geri alınması. Mutluyum ve de gururluyum :)
Candan - Le Marché du Monde
Gönderen
Denis
/
Comments: (0)
Yılbaşından önce ne yapıp ne etmeli pasaportu uzatmalı diye Brüksele inmişken birinci Türk market çıkartmamızı da gerçekleştirmeye karar verip yollara düştük. Elimizdeki sokak adları yazmayan muhteşem haritaya rağmen Türk mahallesinde kaybola kaybola da olsa yolumuzu kendi dilimizde sormanın verdiği rahatlıkla sonunda markete ulaşmayı başardık. Arada hacı amcanın teki "elinizde harita da var, bulamadınız mı?" diyince "hah, memleket özlemini de giderdik" diye bir içimizden geçirdik.
"Aç karnına markete gitmemek lazım" isimli çalışmamızı fotoğrafta görmektesiniz. Anlayacağınız üzere bizim köyde olmayan ne varsa çantanın aldığı kadarını doldurdum :))) Hala aklımda kalanlar da yok değil ama sağlık olsun...
"Aç karnına markete gitmemek lazım" isimli çalışmamızı fotoğrafta görmektesiniz. Anlayacağınız üzere bizim köyde olmayan ne varsa çantanın aldığı kadarını doldurdum :))) Hala aklımda kalanlar da yok değil ama sağlık olsun...
Cryptonomicon'dan
Gönderen
Denis
on 27 Aralık 2007 Perşembe
/
Comments: (1)
Sanırsam Dale'den alalı nerdeyse 6 ay olan, tembelliğimden yeni okumaya başladığım ve ingilizce okumadaki muhteşem yavaşlığım yüzünden dönmeden bitirip bitiremeyeceğimi merak ettiğim güzide kitaptan bir alıntı:
"I am aware that the men are in the habit of looking at whatever women happen to be nearby, in the hopes of deriving enjoyment from their physical beauty, their hair, makeup, fragrance and clothing. I will ignore this, politely and patiently, until you get over it..."
"I am aware that the men are in the habit of looking at whatever women happen to be nearby, in the hopes of deriving enjoyment from their physical beauty, their hair, makeup, fragrance and clothing. I will ignore this, politely and patiently, until you get over it..."
Experiment No: xxx
Gönderen
Denis
on 4 Aralık 2007 Salı
/
Comments: (3)
Sanırsam adımı yüzyılın çatlağı olarak tarihe altın harflerle yazdıracağım zaman sonunda geldi çattı =)
Bugünkü et alma hakkımı sebzelerin yanına katarım diye kıymadan yana kullandım. Eve gelince de bu şimdi dayanmaz diyip hemencecik mikrodalga da kavurdum. Inanmazsınız diye de bir güzel fotosunu çektim:
"Eee, bu parçalar büyük kalmış" diyenlere kafa atacağımı belirterek (son günlerde bir vahşiletim mi ne?) diğer tespitlerime geçiyorum.
1 - Sanırsam bu adamlar kıymayı hazır baharatlı satıyolar çünkü tadı inanılmaz güzel. Iki mıncır, otur köfte diye pişir hatta öyle diyim. (Uygun zamanda müdahale etmesem kocaman bir köftem olabilirdi başka bir deyişle) Diğer olasılık da hayvanları neyle besliyorlarsa buram buram baharat kokmaları ama ben birincisini tercih etcem sanırsam.
2 - Şimdiye kadar pişirdiğim diğer bütün etler çekip minnacık kalırken (tamam gene abarttım biraz) kıymam hacminden hiç bir şey kaybetmedi. Belki normal bir süreçtir ama yıllardır sadece afiyetle midesine indiren bir insan olarak kesinlikle dikkat etmediğimi ben bir hatırlatıyım da noolur noolmaz.
Bugünkü et alma hakkımı sebzelerin yanına katarım diye kıymadan yana kullandım. Eve gelince de bu şimdi dayanmaz diyip hemencecik mikrodalga da kavurdum. Inanmazsınız diye de bir güzel fotosunu çektim:
"Eee, bu parçalar büyük kalmış" diyenlere kafa atacağımı belirterek (son günlerde bir vahşiletim mi ne?) diğer tespitlerime geçiyorum.
1 - Sanırsam bu adamlar kıymayı hazır baharatlı satıyolar çünkü tadı inanılmaz güzel. Iki mıncır, otur köfte diye pişir hatta öyle diyim. (Uygun zamanda müdahale etmesem kocaman bir köftem olabilirdi başka bir deyişle) Diğer olasılık da hayvanları neyle besliyorlarsa buram buram baharat kokmaları ama ben birincisini tercih etcem sanırsam.
2 - Şimdiye kadar pişirdiğim diğer bütün etler çekip minnacık kalırken (tamam gene abarttım biraz) kıymam hacminden hiç bir şey kaybetmedi. Belki normal bir süreçtir ama yıllardır sadece afiyetle midesine indiren bir insan olarak kesinlikle dikkat etmediğimi ben bir hatırlatıyım da noolur noolmaz.